Hatırlarım bugün gibi
Sensiz geçen son geceyi
Başın öne eğik,bir suçlu gibi
Bana verdiğin hediyeyi
İki küçük kol düğmesi,bütün bir aşk hikayesi
İki düğme iki ayrı kolda,bizim gibi ayrı yolda
Akşam olunca sustururum herkesi,her şeyi
Gelir kol düğmelerinin birleşme saati
Usul usul çıkarır koyarım kutuya yan yana
Bitsin bu işkence,kalsınlar bir arada
Heyhat sabah gün ışıldar
Yalnız gece buluşanlar
Yaşlı gözlerle ayrılırlar
Düğmeler gibi,bizim gibi
Offf Teoman be… Yine yapmış yapacağını. Kol düğmeleri… Ne kadar basit bir şey aslında, değil mi? Ama nasıl da anlatmış ayrılığı, o çaresizliği. Sanki benim hikayem gibi. O “Akşam olunca sustururum herkesi, her şeyi” kısmı… İşte orası beni benden aldı. Sanki her gece aynı şeyi yaşıyorum. Bir de o “Heyhat sabah gün ışıldar”… İşte hayat bu ya, en güzel şeyler hep kısa sürüyor. Düğmeler gibi, biz de ayrı düştük işte. :'(