Umut yok, bir ışık yok gözlerinde,
Ben hala bekleyenim olsun
Ateş yok sıcaklık yok ellerinde
Ben yanarım aşkın sağolsun
Sen kapımı çal ansızın gir içeri
Her zaman başımın üstünde senin yerin
Dilim tutulur sözcükler uçarsa aklımdan
Benim güzel misafirim sen hep hoşgeldin
Sen sevda mısın yoksa yalan dolan?
Püsküllü belam olup derde salan
Var bir yaşanmamışlık sanki özünde,
Benim içimde ukde kalan…
Sen sevda mısın yoksa yalan dolan?
Püsküllü belam olup derde salan
Var bir yaşanmamışlık sanki özünde,
Benim içimde ukde kalan…
Sen sevda mısın yoksa yalan dolan?
Püsküllü belam olup derde salan
Var bir yaşanmamışlık sanki özünde,
Benim içimde ukde kalan…
Sen kapımı çal ansızın gir içeri
Her zaman başımın üstünde senin yerin
Dilim tutulur sözcükler uçarsa aklımdan
Benim güzel misafirim sen hep hoşgeldin
Sen sevda mısın yoksa yalan dolan?
Püsküllü belam olup derde salan
Var bir yaşanmamışlık sanki özünde,
Benim içimde ukde kalan…
Sen sevda mısın yoksa yalan dolan?
Püsküllü belam olup derde salan
Var bir yaşanmamışlık sanki özünde,
Benim içimde ukde kalan…
Biriktirdiğim aşkları hiçe sayan…
Ya bu şarkı sözleri… Sanki içimden geçenleri biri kağıda dökmüş gibi. “Sen sevda mısın yoksa yalan dolan?” kısmını okuyunca bi’ duraksadım. Aynen ya, bazen insan ne hissettiğini bilemiyor. O mu bu mu derken kafayı yiyor. “Püsküllü belam olup derde salan” kısmı da tam beni anlatıyor. Aşk acısı çekmek de güzel mi be?