Kafayı taktım, çıkardım
Uzak yakın, dekor tuzak
Savaş meydanında bi’ tutsak
Uyu, uyan, unutsak
Başımdan büyük dertlere yâr oldum
Biraz bildim, az da uydurdum
Rüyamın peşine taksi tuttum da
Cüzdanımı unuttum
Vay
Ah, düne, bugüne, yarına baka baka vay
Yüzümü, gözümü, iki çift sözümü
Kirli sepeti dibi gibi bastırıp gizlemişim
Ah
Sola diye sağa, düzümü tersime
Tam da başucuma saatli bombalar kurmuşum
Rüyalarda buruşmuşum
Gazı aldım, hevâya uçtum
Tek iğneyle belaya düştüm
Saat kaç? Zaman hiç, içim taş
Işıkları kapatmıştım
Kulelere tırmanmıştım
Ordan size tükürmüştüm
Sonra aşağı inip durmuşken
Niyeyse başım a’cık ıslaktı
Rüzgar gibi kısraktı
Kör bi’ eşeğe yanıktı
Yerde yatan adam sokak lambasını
Elini şıklatıp kapattı
Bütün dünya uyumuştu
Saat farkı f’ilan yoktu
Sanki yalana karnı toktu da
Bi’ üfleyip acıkmıştı
Vay
Düne, bugüne, yarına baka baka vay
Yüzümü, gözümü, iki çift sözümü
Kirli sepeti dibi gibi bastırıp gizlemişim
Ah
Sola diye sağa, düzümü tersime
Tam da başucuma saatli bombalar kurmuşum
Rüyalarda buruşmuşum
Ra-ray-ra-ray, ra-ray-ra-ray
Düne, bugüne, yarına baka baka vay
Yüzümü, gözümü, iki çift sözümü
Kirli sepeti dibi gibi bastırıp gizlemişim
Ah
Sola diye sağa, düzümü tersime
Tam da başucuma saatli bombalar kurmuşum
Rüyalarda buruşmuşum